Dışişleri Bakanlığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) iş insanı Osman Kavala ile ilgili yaptırım yolunu açan karara reaksiyon gösterdi.
Bakanlık Sözcüsü Bilgiç, AİHM’in Kavala kararının icrasına ait aldığı karar hakkındaki soruyu yazılı cevapladı.
Kavala kararının icrası konusunun Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi tarafından AİHM’e havale edilmesiyle ilgili Dışişleri Bakanlığının görüşlerini 2 Şubat’ta yapılan açıklamayla kamuoyuyla paylaşıldığını anımsatan Bilgiç, şunları kaydetti:
“Açıklamamızda, AİHM’in durumu hakkaniyetle değerlendirmesi ve birinci derece mahkemesi üzere hareket etmemesi istikametindeki beklentimiz lisana getirilmişti.
Süreç boyunca Avrupa Kurulu ile irtibatımız devam etmiş; Adalet Bakanlığımız tarafından ismi geçenin yargı sürecindeki gelişmeler hakkında tertipli bilgi sunulmuş, ayrıyeten ismi geçenin tutukluluğuyla ilgili olarak iç hukukta devam eden yargılama sonunda karar giydiği AİHM’e ve Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesine bildirilmişti.
Ancak ne yazık ki, AİHM hususla ilgili olarak bugün (11 Temmuz) açıkladığı kararla beklentilerimizi boşa çıkarmış ve Avrupa insan hakları sisteminin prestijinin bir defa daha sorgulanmasına sebep olmuştur. Bundan sonraki kademede süreci takip edecek olan Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesinin, daha evvel sergilediği tarafgir ve seçici yaklaşımı bir yana bırakarak sağduyuyla ve birtakım çevrelerin siyasi gündem yaratma arayışlarına mahal vermeksizin hareket etmesini bekliyoruz.”
AİHM, Osman Kavala davasında Türkiye’nin “AİHM kararlarına ait yükümlülüklerini yerine getirmediği” gerekçesiyle AİHS’nin 46/1’inci unsurunu ihlal ettiği kararına vardı. Kavala’ya 7 bin 500 Euro mahkeme masrafı ödenmesi kararlaştırıldı.
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) iş insanı Osman Kavala ile ilgili yaptırım yolunu açan karara reaksiyon gösterdi.
Bakanlık Sözcüsü Bilgiç, AİHM’in Kavala kararının icrasına ait aldığı karar hakkındaki soruyu yazılı cevapladı.
Kavala kararının icrası konusunun Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi tarafından AİHM’e havale edilmesiyle ilgili Dışişleri Bakanlığının görüşlerini 2 Şubat’ta yapılan açıklamayla kamuoyuyla paylaşıldığını anımsatan Bilgiç, şunları kaydetti:
“Açıklamamızda, AİHM’in durumu hakkaniyetle değerlendirmesi ve birinci derece mahkemesi üzere hareket etmemesi istikametindeki beklentimiz lisana getirilmişti.
Süreç boyunca Avrupa Kurulu ile irtibatımız devam etmiş; Adalet Bakanlığımız tarafından ismi geçenin yargı sürecindeki gelişmeler hakkında tertipli bilgi sunulmuş, ayrıyeten ismi geçenin tutukluluğuyla ilgili olarak iç hukukta devam eden yargılama sonunda karar giydiği AİHM’e ve Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesine bildirilmişti.
Ancak ne yazık ki, AİHM hususla ilgili olarak bugün (11 Temmuz) açıkladığı kararla beklentilerimizi boşa çıkarmış ve Avrupa insan hakları sisteminin prestijinin bir defa daha sorgulanmasına sebep olmuştur. Bundan sonraki kademede süreci takip edecek olan Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesinin, daha evvel sergilediği tarafgir ve seçici yaklaşımı bir yana bırakarak sağduyuyla ve birtakım çevrelerin siyasi gündem yaratma arayışlarına mahal vermeksizin hareket etmesini bekliyoruz.”
AİHM, Osman Kavala davasında Türkiye’nin “AİHM kararlarına ait yükümlülüklerini yerine getirmediği” gerekçesiyle AİHS’nin 46/1’inci unsurunu ihlal ettiği kararına vardı. Kavala’ya 7 bin 500 Euro mahkeme masrafı ödenmesi kararlaştırıldı.
